Check out the new design

Përkthimi i kuptimeve të Kuranit Fisnik - El Muhtesar fi tefsir el Kuran el Kerim - Përkthimi turqisht * - Përmbajtja e përkthimeve


Përkthimi i kuptimeve Surja: Muhamed   Ajeti:

Sûretu Muhammed

Qëllimet e sures:
تحريض المؤمنين على القتال، تقويةً لهم وتوهينًا للكافرين.
Daha güçlü olabilmek ve kafirleri zayıflatmak için Müminler savaşmaya teşvik edilmiştir.

ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ أَضَلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Allah Teâlâ; kafir olup, insanları Allah’ın dininden saptıranların amellerini iptal edip boşa çıkarmıştır.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَءَامَنُواْ بِمَا نُزِّلَ عَلَىٰ مُحَمَّدٖ وَهُوَ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡ كَفَّرَ عَنۡهُمۡ سَيِّـَٔاتِهِمۡ وَأَصۡلَحَ بَالَهُمۡ
Allah'a iman edenler, salih ameller işleyenler ve Allah'ın, resulü Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e hak olarak indirmiş olduğuna iman edenler var ya; Allah onların günahlarını örtmüştür, onları günahlarından dolayı sorumlu tutmayacaktır. Yüce Allah, onların dünyevi ve uhrevi işlerini düzeltmiştir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱتَّبَعُواْ ٱلۡبَٰطِلَ وَأَنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّبَعُواْ ٱلۡحَقَّ مِن رَّبِّهِمۡۚ كَذَٰلِكَ يَضۡرِبُ ٱللَّهُ لِلنَّاسِ أَمۡثَٰلَهُمۡ
İki gruba verileceği zikredilen bu karşılık, kâfirlerin Allah'ı inkâr edip batıla tabi olmaları; Allah'a iman edenlerin ise Rablerinden gelen hak hususunda Allah'ın resulüne tabi olmaları sebebiyledir. Uğrunda çabaladıkları şeylerin farklı olması sebebi ile bu iki grubun alacakları karşılık farklıdır. Allah'ın bu iki grup hakkındaki hükmünü beyan ettiği gibi bunlar; Müminler grubu ve kâfirler grubudur. İşte Yüce Allah, her grubun kendi benzerini bulması için insanlara örneklerini böyle verir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
فَإِذَا لَقِيتُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَضَرۡبَ ٱلرِّقَابِ حَتَّىٰٓ إِذَآ أَثۡخَنتُمُوهُمۡ فَشُدُّواْ ٱلۡوَثَاقَ فَإِمَّا مَنَّۢا بَعۡدُ وَإِمَّا فِدَآءً حَتَّىٰ تَضَعَ ٱلۡحَرۡبُ أَوۡزَارَهَاۚ ذَٰلِكَۖ وَلَوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ لَٱنتَصَرَ مِنۡهُمۡ وَلَٰكِن لِّيَبۡلُوَاْ بَعۡضَكُم بِبَعۡضٖۗ وَٱلَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ فَلَن يُضِلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
-Ey Müminler!- Size karşı savaşan kâfirler ile karşılaştığınız zaman kılıçlarınızla onların boyunlarını vurun. Onlardan çoğunu öldürene kadar onlarla savaşmaya devam edin. Böylece onların gücünü iyice kırın. Onlardan pek çok kişiyi öldürdükten sonra onları esir alın. Onları esir aldıktan sonra çıkarınız neyi gerektiriyorsa onlara ona göre davranın. İster onları karşılıksız olarak salıverin, ister bir mal yahut başka bir şey karşılığında fidye ile salıverin. Onlarla savaşmayı ve onları esir almayı kâfirler Müslüman oluncaya yahut sizinle anlaşıncaya kadar devam ettirin. İşte burada zikredilmiş olanlar; Müminlerin kâfirler ile imtihanı, bazı zamanlarda Müslümanların ve bazı zamanlarda da kâfirlerin birbirlerine galip gelmesi Allah'ın hükmüdür. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, iman edenler kâfirlere karşı savaş yapmadan da galip gelirdi. Fakat O; sizi birbiriniz ile imtihan etmek için cihadı meşru kıldı. Böylece O; Müminlerden kim savaşacak kim de savaşmayacak onu imtihan eder. Aynı şekilde kâfiri, Mümin ile imtihan eder. Eğer Mümin öldürülürse cennete girer. Eğer Mümin kimse kâfiri öldürürse bu durumda kâfir cehenneme girer. Allah yolunda öldürülenlerin amellerini Allah Teâlâ asla boşa çıkarmayacaktır.
Tefsiret në gjuhën arabe:
سَيَهۡدِيهِمۡ وَيُصۡلِحُ بَالَهُمۡ
Allah, onları dünya hayatında hakka tabi kılarak muvaffak kılacak ve onların işlerini düzeltecektir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَيُدۡخِلُهُمُ ٱلۡجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمۡ
Kıyamet günü onları, dünyada iken kendilerine özelliklerini açıklayıp tanıttığı cennete koyacaktır. Aynı şekilde onlara ahiretteki yerlerini de tanıtmıştır.
Tefsiret në gjuhën arabe:
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِن تَنصُرُواْ ٱللَّهَ يَنصُرۡكُمۡ وَيُثَبِّتۡ أَقۡدَامَكُمۡ
Ey Allah'a iman edenler ve Allah'ın kendilerine gönderdiği din ile amel edenler! Eğer siz; Allah'ın peygamberine ve dinine yardım ederek ve kâfirler ile savaşarak Allah'a yardım ederseniz, O da sizleri onlara karşı üstün kılarak size yardım eder ve onlarla savaşta karşı karşıya geldiğiniz zaman sizin ayaklarınızı sabit kılar.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَتَعۡسٗا لَّهُمۡ وَأَضَلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Allah'ı ve Peygamberini inkâr edenlere gelince; hüsran ve helak onlar içindir. Allah, onların amellerinin sevaplarını iptal edip boşa çıkarmıştır.
Tefsiret në gjuhën arabe:
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَرِهُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ فَأَحۡبَطَ أَعۡمَٰلَهُمۡ
Onlar hakkında gerçekleşen bu ceza; onların Allah Teâlâ'nın, resulü -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirdiği, içerisinde Allah'ı birlemek olan Kur'an'dan hoşlanmamaları sebebiyledir. Bundan dolayı Allah, onların amellerini iptal etmiştir. Böylece onlar, dünyada ve ahirette hüsrana uğramışlardır.
Tefsiret në gjuhën arabe:
۞ أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۖ دَمَّرَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمۡۖ وَلِلۡكَٰفِرِينَ أَمۡثَٰلُهَا
Yalanlayan o kimseler, yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden önce yalanlayanların sonlarının nasıl olduğuna bakıp, düşünmezler mi? Onların sonları gerçekten çok acı oldu. Allah, onların evlerini kendi üzerlerine yıkıp yerle bir etti. Onları ve onların evlatlarını ve mallarını da helak etti. Kâfirler için her zaman ve her mekânda bu cezaların benzerleri vardır.
Tefsiret në gjuhën arabe:
ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ مَوۡلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَأَنَّ ٱلۡكَٰفِرِينَ لَا مَوۡلَىٰ لَهُمۡ
Burada zikredilen karşılık iki grup içindir. Zira Yüce Allah, iman edenlerin yardımcısıdır. Kâfirlere gelince, onların bir yardımcısı yoktur.
Tefsiret në gjuhën arabe:
Dobitë e ajeteve të kësaj faqeje:
• النكاية في العدوّ بالقتل وسيلة مُثْلى لإخضاعه.
Düşmana boyun eğdirmenin en güzel yolu düşmanı yenmek ve askerlerini öldürüp, etkisiz hale getirerek üstün gelmektir.

• المن والفداء والقتل والاسترقاق خيارات في الإسلام للتعامل مع الأسير الكافر، يؤخذ منها ما يحقق المصلحة.
Karşılıksız olarak salı vermek, fidye almak, öldürmek ve köle edinmek İslam'da kâfir esirlere karşı gösterilecek muamelenin seçeneklerindendir. Bunlardan hangisi maslahatı gerçekleştirmeye daha uygun ise o tercih edilir.

• عظم فضل الشهادة في سبيل الله.
Allah yolunda şehit olmanın faziletinin büyüklüğüne vurgu yapılmıştır.

• نصر الله للمؤمنين مشروط بنصرهم لدينه.
Allah'ın Müminlere yardım etmesi; Müminlerin Allah Teâlâ'nın dinine yardım etmesi şartına bağlıdır.

 
Përkthimi i kuptimeve Surja: Muhamed
Përmbajtja e sureve Numri i faqes
 
Përkthimi i kuptimeve të Kuranit Fisnik - El Muhtesar fi tefsir el Kuran el Kerim - Përkthimi turqisht - Përmbajtja e përkthimeve

Botuar nga Qendra e Tefsirit për Studime Kuranore.

Mbyll