Check out the new design

Traduzione dei Significati del Sacro Corano - Traduzione turca dell'Abbreviata Esegesi del Nobile Corano * - Indice Traduzioni


Traduzione dei significati Sura: Al-Muddaththir   Versetto:
فَقُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ
Hay lanet olası ve geberesice nasıl da ölçüp biçti!
Esegesi in lingua araba:
ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ
O lanet olası ve geberesice, sonra yine nasıl da ölçüp biçti!
Esegesi in lingua araba:
ثُمَّ نَظَرَ
Sonrasında bir daha baktı ve söylediği sözleri tekrar düşündü.
Esegesi in lingua araba:
ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ
Sonra da Kur’an’da aleyhine konuşabileceği bir şey bulamayınca kaşlarını çatarak suratını ekşitti.
Esegesi in lingua araba:
ثُمَّ أَدۡبَرَ وَٱسۡتَكۡبَرَ
Sonra iman etmekten yüz çevirdi ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e ittiba etmeye kibirlendi.
Esegesi in lingua araba:
فَقَالَ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ يُؤۡثَرُ
Ve şöyle dedi: "Muhammed’in getirmiş olduğu bu şey Allah’ın kelamı değildir. Bilakis o, başkalarından aktardığı bir sihirdir.''
Esegesi in lingua araba:
إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا قَوۡلُ ٱلۡبَشَرِ
"Bu Allah’ın sözü değildir, bilakis insan sözüdür."
Esegesi in lingua araba:
سَأُصۡلِيهِ سَقَرَ
Ben bu kâfiri, sıcaklığının ızdırabını çekeceği cehennem ateşinin tabakalarından bir tabaka olan Sekar’a sokacağım.
Esegesi in lingua araba:
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سَقَرُ
-Ey Muhammed!- Sekar'ın ne olduğu hakkında sen ne biliyorsun?
Esegesi in lingua araba:
لَا تُبۡقِي وَلَا تَذَرُ
Bu ateş, içinde azap gören kimseden geride hiçbir şey kalmayana kadar onu perişan eder ve asla onun peşini bırakmaz. Eski haline geri döndükten sonra tekrar onu perişan eder ve bu hal arka arkaya devam eder.
Esegesi in lingua araba:
لَوَّاحَةٞ لِّلۡبَشَرِ
Derileri çok güçlü bir şekilde yakar ve değiştirir.
Esegesi in lingua araba:
عَلَيۡهَا تِسۡعَةَ عَشَرَ
Üzerinde oranın muhafızları olan on dokuz melek vardır.
Esegesi in lingua araba:
وَمَا جَعَلۡنَآ أَصۡحَٰبَ ٱلنَّارِ إِلَّا مَلَٰٓئِكَةٗۖ وَمَا جَعَلۡنَا عِدَّتَهُمۡ إِلَّا فِتۡنَةٗ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ لِيَسۡتَيۡقِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ وَيَزۡدَادَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِيمَٰنٗا وَلَا يَرۡتَابَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَ وَلِيَقُولَ ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ وَٱلۡكَٰفِرُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَن يَشَآءُ وَيَهۡدِي مَن يَشَآءُۚ وَمَا يَعۡلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَۚ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكۡرَىٰ لِلۡبَشَرِ
Biz, Cehennem'in muhafızlarını yalnızca meleklerden kıldık. Çünkü beşerin buna gücü yetmezdi. Biz, bu sayıyı Allah’a karşı inkârcı olanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Onlar da böylece söylemiş oldukları sözleri dile getirdiler ve azapları kat kat artırıldı. Aynı zamanda bu imtihanı, kendilerine Tevrat verilen Yahudiler'in ve kendilerine İncil verilen Hristiyanlar'ın kitaplarında bulunanları tasdik eden Kur’an indiğinde, şüphe duymadan iman etmeleri, ehli kitap onlara muvafakat gösterdiğinde Müminler'in imanının artması, iman etmekte tereddüt edenlerin ve kâfirlerin; "Allah, bu garip sayıyla neyi murat etti?” diye sorması için bir vesile kıldık. Bu sayısı inkâr eden kişinin saptırılması, bunu tasdik edene hidayet olunması Yüce Allah’ın sapıtmasını dilediği kimseyi saptırması ve hidayete ermeyi dilediği kimseye de hidayet etmesi babındandır. Sayılarının çokluğu sebebiyle, Allah'ın ordusunu Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'dan başkası bilemez. Cehennem, insanoğlunun Allah -Subhânehû ve Teâlâ-’nın azametini öğrendiği bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.
Esegesi in lingua araba:
كَلَّا وَٱلۡقَمَرِ
Hayır durum bazı müşriklerin iddia ettiği gibi değildir. Zira onlar bazı arkadaşlarının cehennemdeki görevli meleklere üstün geleceklerini ileri sürmüşlerdir. Ardından Yüce Allah, Ay’a yemin etmiştir.
Esegesi in lingua araba:
وَٱلَّيۡلِ إِذۡ أَدۡبَرَ
Ve dönüp geldiği zaman geceye yemin etmiştir.
Esegesi in lingua araba:
وَٱلصُّبۡحِ إِذَآ أَسۡفَرَ
Aydınlattığı zaman sabah vaktine yemin etmiştir.
Esegesi in lingua araba:
إِنَّهَا لَإِحۡدَى ٱلۡكُبَرِ
Şüphesiz cehennem ateşi büyük belalardan biridir.
Esegesi in lingua araba:
نَذِيرٗا لِّلۡبَشَرِ
İnsanlar için korkutucu ve tehdit edicidir.
Esegesi in lingua araba:
لِمَن شَآءَ مِنكُمۡ أَن يَتَقَدَّمَ أَوۡ يَتَأَخَّرَ
-Ey insanlar!- İçinizden Allah’a iman edip, salih amel işleyerek öne geçmeyi veya küfür ve günahlarla geri kalmayı dileyen kimseler için.
Esegesi in lingua araba:
كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡ رَهِينَةٌ
Her bir kimse yaptığı amelleriyle alıkonulacaktır. Amelleri onu helak edecek ya da onu helak olmaktan kurtaracak ve koruyacaktır.
Esegesi in lingua araba:
إِلَّآ أَصۡحَٰبَ ٱلۡيَمِينِ
Ancak Müminler böyle değildirler. Doğrusu onlar günahlarından ötürü sorumlu tutulmayacak, bilakis sahip oldukları salih ameller sebebiyle o günahları bağışlanacaktır.
Esegesi in lingua araba:
فِي جَنَّٰتٖ يَتَسَآءَلُونَ
Onlar kıyamet günü cennetler içinde birbirlerini soracaklar.
Esegesi in lingua araba:
عَنِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
İşledikleri günahlar yüzünden kendilerini helak etmiş olan kâfirlere şöyle sorarlar:
Esegesi in lingua araba:
مَا سَلَكَكُمۡ فِي سَقَرَ
Onlara: "Sizi cehenneme sokan şey neydi?" derler.
Esegesi in lingua araba:
قَالُواْ لَمۡ نَكُ مِنَ ٱلۡمُصَلِّينَ
Kâfirler de onlara cevap olarak şöyle derler: "Biz, dünya hayatında farz olan namazı kılan kimseler değildik."
Esegesi in lingua araba:
وَلَمۡ نَكُ نُطۡعِمُ ٱلۡمِسۡكِينَ
“Ve Allah’ın bize vermiş olduğu yemeklerin bir bölümüyle fakirleri de doyurmuyorduk.''
Esegesi in lingua araba:
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ ٱلۡخَآئِضِينَ
“Bizler, gittikleri her yerde batıl ehli insanlarla beraberdik. Sapkın ve azgın kimselerle konuşuyorduk.''
Esegesi in lingua araba:
وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ
“Hesap gününü de yalanlıyorduk.''
Esegesi in lingua araba:
حَتَّىٰٓ أَتَىٰنَا ٱلۡيَقِينُ
“Ölüm bize gelip çatıncaya dek yalanlamaya devam ettik.''
Esegesi in lingua araba:
Alcuni insegnamenti da trarre da questi versi sono:
• خطورة الكبر حيث صرف الوليد بن المغيرة عن الإيمان بعدما تبين له الحق.
Hakkın ona apaçık beyan olmasının ardından Velit b. el-Muğira'yı iman etmekten alıkoyan kibrin tehlikesi ifade edilmiştir.

• مسؤولية الإنسان عن أعماله في الدنيا والآخرة.
İnsanoğlu yaptığı amellerinden dünyada ve ahirette sorumludur.

• عدم إطعام المحتاج سبب من أسباب دخول النار.
İhtiyacı olan kimseleri doyurmamak, cehenneme girme sebeplerinden biridir.

 
Traduzione dei significati Sura: Al-Muddaththir
Indice delle Sure Numero di pagina
 
Traduzione dei Significati del Sacro Corano - Traduzione turca dell'Abbreviata Esegesi del Nobile Corano - Indice Traduzioni

Emesso dal Tafseer Center per gli Studi Coranici.

Chiudi