Check out the new design

Translation of the Meanings of the Noble Quran - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran * - Index of Translations


Translation of the Meanings Surah: Yūnus   Verse:
وَقَالَ فِرۡعَوۡنُ ٱئۡتُونِي بِكُلِّ سَٰحِرٍ عَلِيمٖ
Firavun şöyle dedi: "Sihri iyi bilen bütün becerikli sihirbazları bana getirin!"
Arabic Tafsirs:
فَلَمَّا جَآءَ ٱلسَّحَرَةُ قَالَ لَهُم مُّوسَىٰٓ أَلۡقُواْ مَآ أَنتُم مُّلۡقُونَ
Firavun, sihirbazlar ile gelince Musa -aleyhisselam- onlara karşı yardım olunacağından emin bir şekilde sihirbazlara şöyle dedi: "Ne atacaksanız atın!"
Arabic Tafsirs:
فَلَمَّآ أَلۡقَوۡاْ قَالَ مُوسَىٰ مَا جِئۡتُم بِهِ ٱلسِّحۡرُۖ إِنَّ ٱللَّهَ سَيُبۡطِلُهُۥٓ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُصۡلِحُ عَمَلَ ٱلۡمُفۡسِدِينَ
Onlar, yanlarında bulunan sihri atınca, Musa -aleyhisselam- onlara şöyle dedi: Sizin gösterdiğiniz şey sihirdir. Muhakkak ki Allah, onu hiçbir etkisi olmayacak şekilde boşa çıkaracaktır. Şüphesiz sizler, yaptığınız sihirinizle yeryüzünde bozgunculuk yapmaktasınız. Yüce Allah, bozgunculuk yapan kimsenin işini düzeltmez.
Arabic Tafsirs:
وَيُحِقُّ ٱللَّهُ ٱلۡحَقَّ بِكَلِمَٰتِهِۦ وَلَوۡ كَرِهَ ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Firavun ailesinden olan mücrim kâfirler (suçlular) hoşlanmasalar da Allah -Subhânuhu ve Teâlâ-, hakkı sabit kılacak ve onu kaderî sözleri ve delillerden oluşan şeri sözleri (kelimeleri) ile güçlendirecek/hakim kılacaktır.
Arabic Tafsirs:
فَمَآ ءَامَنَ لِمُوسَىٰٓ إِلَّا ذُرِّيَّةٞ مِّن قَوۡمِهِۦ عَلَىٰ خَوۡفٖ مِّن فِرۡعَوۡنَ وَمَلَإِيْهِمۡ أَن يَفۡتِنَهُمۡۚ وَإِنَّ فِرۡعَوۡنَ لَعَالٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَإِنَّهُۥ لَمِنَ ٱلۡمُسۡرِفِينَ
Bu topluluk inanmayıp, yüz çevirmekte ısrar etti. Açık ayetler (mucizeler) ve apaçık delilleri getirdiği halde iman ettikleri ortaya çıkacak olursa Firavun ve kavminin büyüklerinin kendilerini imandan döndürmelerinden ve işkence etmelerinden korktuklarından dolayı kendi kavmi olan İsrailoğulları'ndan gençlerden başka Musa -aleyhisselam-'ı tasdik eden olmadı. Firavun; Mısır'a ve Mısır ehline musallat olmuş büyüklenen bir kimseydi. O; küfürde ve İsrailoğulları'nı öldürmekte ve onlara işkence etmekte haddi aşmış bir kimse idi.
Arabic Tafsirs:
وَقَالَ مُوسَىٰ يَٰقَوۡمِ إِن كُنتُمۡ ءَامَنتُم بِٱللَّهِ فَعَلَيۡهِ تَوَكَّلُوٓاْ إِن كُنتُم مُّسۡلِمِينَ
Musa -aleyhisselam- kavmine dedi ki: "Ey kavmim! Eğer gerçekten Allah’a iman ettiyseniz ve O'na teslim olduysanız sadece O'na güvenip dayanın. Allah'a tevekkül etmek, sizden kötülüğü def eder ve size hayrı getirir."
Arabic Tafsirs:
فَقَالُواْ عَلَى ٱللَّهِ تَوَكَّلۡنَا رَبَّنَا لَا تَجۡعَلۡنَا فِتۡنَةٗ لِّلۡقَوۡمِ ٱلظَّٰلِمِينَ
Onlar Musa -aleyhisselam-'a şöyle cevap verdiler: Bizler sadece Allah'a güvenip dayandık. Ey Rabbimiz! Zalimleri bizim üzerimize musallat etme! Yoksa onlar; öldürme, işkence etme ve yolumuzdan çevirme ile bizi dinimizde fitneye sokarlar.
Arabic Tafsirs:
وَنَجِّنَا بِرَحۡمَتِكَ مِنَ ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Ve -Ey Rabbimiz!- rahmetinle bizi, Firavun'un kâfir kavminin elinden kurtar. Onlar, bizleri kendilerine köle yaptılar, acı çektirme ve öldürme ile bize zulmettiler.
Arabic Tafsirs:
وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰ وَأَخِيهِ أَن تَبَوَّءَا لِقَوۡمِكُمَا بِمِصۡرَ بُيُوتٗا وَٱجۡعَلُواْ بُيُوتَكُمۡ قِبۡلَةٗ وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَۗ وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Mûsâ -aleyhisselam- ve kardeşi Hârûn -aleyhisselam-'a, sadece Allah'a ibadet etmek için kavminize Mısır'da evler edinin. Evlerinizi kıble cihetine (Beytu'l-Makdis'e) çevirin ve namazları tam olarak kılın! diye vahyettik. -Ey Mûsâ!- Müminlere, onları sevindirecek olan, Allah'ın kendilerine olan yardımını, düşmanlarını helak etmesini ve onları yeryüzüne halife kılacağını haber ver!
Arabic Tafsirs:
وَقَالَ مُوسَىٰ رَبَّنَآ إِنَّكَ ءَاتَيۡتَ فِرۡعَوۡنَ وَمَلَأَهُۥ زِينَةٗ وَأَمۡوَٰلٗا فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا رَبَّنَا لِيُضِلُّواْ عَن سَبِيلِكَۖ رَبَّنَا ٱطۡمِسۡ عَلَىٰٓ أَمۡوَٰلِهِمۡ وَٱشۡدُدۡ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ فَلَا يُؤۡمِنُواْ حَتَّىٰ يَرَوُاْ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَلِيمَ
Musa -aleyhisselam- şöyle dedi: Ey Rabbimiz! Muhakkak ki sen, Firavun'a ve onun kavminin ileri gelenlerine bu dünya hayatında ziynetler ve mallar verdin. Onlara verdiklerine karşı sana şükretmediler. Aksine bunları, senin yolundan saptırmak için kullandılar. Rabbimiz! Onların mallarını yok et ve kalplerini katılaştır. Onlara imanlarının fayda vermediği zaman elem verici azabı gördükleri anda ancak o zaman iman ederler.
Arabic Tafsirs:
Benefits of the Verses on this page:
• الثقة بالله وبنصره والتوكل عليه ينبغي أن تكون من صفات المؤمن القوي.
Allah'a ve O'nun yardım edeceğine güvenip O'na tevekkül etmek, güçlü Müminin özelliklerinden olması gerekir.

• بيان أهمية الدعاء، وأنه من صفات المتوكلين.
Duanın önemi açıklanmıştır. Dua Allah'a tevekkül edenlerin özelliklerindendir.

• تأكيد أهمية الصلاة ووجوب إقامتها في كل الرسالات السماوية وفي كل الأحوال.
Bütün semavî risaletlerde her durumda namazı dosdoğru eda etmenin farz oluşu ve namazın önemi vurgulanmıştır.

• مشروعية الدعاء على الظالم.
Zalim kimselere beddua etmenin meşruluğu beyan edilmiştir.

 
Translation of the Meanings Surah: Yūnus
Index of Surahs Page Number
 
Translation of the Meanings of the Noble Quran - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran - Index of Translations

Issued by Tafsir Center for Quranic Studies

Close