অৰ্থানুবাদ ছুৰা আল-মুঝ্ঝাম্মিল - তুৰ্কী অনুবাদ- ড. আলী ঔঝক আৰু এদল অনুবাদক গোষ্ঠী - পৃষ্ঠা নং 574 - আল-কোৰআনুল কাৰীমৰ বিশ্বকোষ

Sûretu'l-Muzzemmil

আয়াত: 1

يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡمُزَّمِّلُ

Ey örtünüp bürünen (Rasûlüm)!

আয়াত: 2

قُمِ ٱلَّيۡلَ إِلَّا قَلِيلٗا

Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl.

আয়াত: 3

نِّصۡفَهُۥٓ أَوِ ٱنقُصۡ مِنۡهُ قَلِيلًا

(Gecenin) yarısını (kıl). Yahut bunu biraz azalt

আয়াত: 4

أَوۡ زِدۡ عَلَيۡهِ وَرَتِّلِ ٱلۡقُرۡءَانَ تَرۡتِيلًا

ya da çoğalt ve Kur’an'ı tane tane oku.

আয়াত: 5

إِنَّا سَنُلۡقِي عَلَيۡكَ قَوۡلٗا ثَقِيلًا

Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz.

আয়াত: 6

إِنَّ نَاشِئَةَ ٱلَّيۡلِ هِيَ أَشَدُّ وَطۡـٔٗا وَأَقۡوَمُ قِيلًا

Şüphesiz gece kalkışı, (kalp ve uzuvlar arasında) tam bir uyuma ve sağlam bir kıraata daha elverişlidir.

আয়াত: 7

إِنَّ لَكَ فِي ٱلنَّهَارِ سَبۡحٗا طَوِيلٗا

Zira gündüz vakti, sana uzun bir meşguliyet var.

আয়াত: 8

وَٱذۡكُرِ ٱسۡمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلۡ إِلَيۡهِ تَبۡتِيلٗا

Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O’na yönel.

আয়াত: 9

رَّبُّ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱتَّخِذۡهُ وَكِيلٗا

O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse yalnız O'nun himayesine sığın.

আয়াত: 10

وَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهۡجُرۡهُمۡ هَجۡرٗا جَمِيلٗا

Onların (müşriklerin) söylediklerine katlan ve onlardan güzellikle ayrıl .

আয়াত: 11

وَذَرۡنِي وَٱلۡمُكَذِّبِينَ أُوْلِي ٱلنَّعۡمَةِ وَمَهِّلۡهُمۡ قَلِيلًا

Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.

আয়াত: 12

إِنَّ لَدَيۡنَآ أَنكَالٗا وَجَحِيمٗا

Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş vardır.

আয়াত: 13

وَطَعَامٗا ذَا غُصَّةٖ وَعَذَابًا أَلِيمٗا

Boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap.

আয়াত: 14

يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلۡأَرۡضُ وَٱلۡجِبَالُ وَكَانَتِ ٱلۡجِبَالُ كَثِيبٗا مَّهِيلًا

O gün (kıyamet günü) yeryüzü ve dağlar sarsılır, dağlar çöküntü ile akıp giden kum yığınına döner.

আয়াত: 15

إِنَّآ أَرۡسَلۡنَآ إِلَيۡكُمۡ رَسُولٗا شَٰهِدًا عَلَيۡكُمۡ كَمَآ أَرۡسَلۡنَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ رَسُولٗا

Nasıl Firavun’a bir elçi göndermiş idiysek doğrusu size de, hakkınızda şahitlik edecek bir peygamber gönderdik.

আয়াত: 16

فَعَصَىٰ فِرۡعَوۡنُ ٱلرَّسُولَ فَأَخَذۡنَٰهُ أَخۡذٗا وَبِيلٗا

Ama Firavun o peygambere karşı gelmiş, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde muaheze etmiştik.

আয়াত: 17

فَكَيۡفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرۡتُمۡ يَوۡمٗا يَجۡعَلُ ٱلۡوِلۡدَٰنَ شِيبًا

Peki inkâr ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek o günden kendinizi nasıl koruyabileceksiniz?

আয়াত: 18

ٱلسَّمَآءُ مُنفَطِرُۢ بِهِۦۚ كَانَ وَعۡدُهُۥ مَفۡعُولًا

Gökyüzü bile onunla (o günün dehşetiyle) yarılacaktır. Allah'ın vaadi mutlaka yerine gelir.

আয়াত: 19

إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذۡكِرَةٞۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلًا

İşte bu (anlatılanlar), şüphesiz bir öğüttür. Artık kim dilerse Rabbine (varan) bir yol tutar.