Check out the new design

《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 章: 嘉斯亚   段:

Sûretu'l-Câsiye

每章的意义:
بيان أحوال الخلق من الآيات الشرعية والكونية، ونقض حجج منكري البعث المتكبرين وترهيبهم.
Mahlukatın durumu, dini ve kevnî ayetlerle açıklanmış, yeniden dirilişi inkâr eden mütekebbirlerin kanıtları ve tehditleri de çürütülmüştür.

حمٓ
(Hâ, Mîm) Bu hususta benzer bir açıklama Bakara suresinin başında zikredilmiştir.
阿拉伯语经注:
تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ
(Bu) Kur'an, hiç kimsenin kendisine galip gelemeyeceği Azîz/mutlak galip, yaratmasında, takdir etmesinde ve işleri çekip çevirmesinde hikmet sahibi olan Allah tarafından indirilmiştir.
阿拉伯语经注:
إِنَّ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّلۡمُؤۡمِنِينَ
Şüphesiz göklerde ve yerde Müminler için Yüce Allah'ın kudretine ve birliğine delil olan ayetler vardır. Çünkü ayetlerden ve delillerden ibret alanlar ancak Müminlerdir.
阿拉伯语经注:
وَفِي خَلۡقِكُمۡ وَمَا يَبُثُّ مِن دَآبَّةٍ ءَايَٰتٞ لِّقَوۡمٖ يُوقِنُونَ
-Ey İnsanlar!- Sizin nutfeden/meniden sonra çiğnemlik et parçasından sonra embriyodan yaratılmanızda ve Yüce Allah'ın yeryüzünde yaydığı çeşit çeşit hayvanların yaratılışında Yüce Allah'ın bir ve tek yaratıcı olduğuna iman eden kimseler için çok açık deliller vardır.
阿拉伯语经注:
وَٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن رِّزۡقٖ فَأَحۡيَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَا وَتَصۡرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ ءَايَٰتٞ لِّقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ
Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, Yüce Allah'ın gökten rızık olarak indirdiği yağmur ile ölümünden sonra yeryüzünde hiçbir bitki yok iken onunla tekrar yeryüzüne hayat vermesinde, sizin faydanıza olması için rüzgârları bazen bir yönden bazen de başka bir yönden estirmesinde aklını kullanan kimseler için deliller/işaretler vardır. Bunlarla da Allah'ın birliğine, ölümden sonra tekrar diriltmesine ve her şeye kadir olmasına delil getirirler.
阿拉伯语经注:
تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتۡلُوهَا عَلَيۡكَ بِٱلۡحَقِّۖ فَبِأَيِّ حَدِيثِۭ بَعۡدَ ٱللَّهِ وَءَايَٰتِهِۦ يُؤۡمِنُونَ
-Ey Resul!- Bunlar sana hak olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleri ve kesin delilleridir. Şayet Yüce Allah'ın kuluna indirilen sözüne delilleri ile iman etmiyorlar ise bundan sonra tasdik edip hangi söze ve hangi kesin delillere inanacaklardır?
阿拉伯语经注:
وَيۡلٞ لِّكُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٖ
Çokça yalan söyleyen her günahkâra Yüce Allah tarafından helak ve azap vardır.
阿拉伯语经注:
يَسۡمَعُ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ثُمَّ يُصِرُّ مُسۡتَكۡبِرٗا كَأَن لَّمۡ يَسۡمَعۡهَاۖ فَبَشِّرۡهُ بِعَذَابٍ أَلِيمٖ
Bu kâfir, Kur'an'da Yüce Allah'ın ayetlerinin kendisine okunduğunu işitir de sonra kendi nefsinde hakka karşı büyüklük taslayarak sanki kendisine o okunan ayetleri duymamış gibi direnir. Ey Resul! O kimseye ahiretinde onun için kötü olacak şeyleri haber ver. O, kendisini bekleyen acı verici azabın ta kendisidir.
阿拉伯语经注:
وَإِذَا عَلِمَ مِنۡ ءَايَٰتِنَا شَيۡـًٔا ٱتَّخَذَهَا هُزُوًاۚ أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمۡ عَذَابٞ مُّهِينٞ
Kendisine Kur'an'dan bir şey ulaştığı zaman onu alay konusu haline getirir. Kur'an'a karşı alay etme vasfıyla vasıflanan o kimseler için kıyamet gününde alçaltıcı bir azap vardır.
阿拉伯语经注:
مِّن وَرَآئِهِمۡ جَهَنَّمُۖ وَلَا يُغۡنِي عَنۡهُم مَّا كَسَبُواْ شَيۡـٔٗا وَلَا مَا ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَوۡلِيَآءَۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٌ
Önlerinde cehennem, onları ahirette beklemektedir. Onların kazanmış oldukları mallar, Allah'a karşı onlara hiçbir şey fayda vermez. Allah'tan başka ibadet ettikleri putlar onların üzerinden hiçbir şeyi kaldıramaz. Kıyamet gününde onlar için büyük bir azap vardır.
阿拉伯语经注:
هَٰذَا هُدٗىۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمۡ لَهُمۡ عَذَابٞ مِّن رِّجۡزٍ أَلِيمٌ
Resulümüz Muhammed'e indirdiğimiz bu kitap hak yola hidayet eden bir rehberdir. Resulune indirilen Rablerinin ayetlerini inkâr edenlere kötü ve acı verici bir azap vardır.
阿拉伯语经注:
۞ ٱللَّهُ ٱلَّذِي سَخَّرَ لَكُمُ ٱلۡبَحۡرَ لِتَجۡرِيَ ٱلۡفُلۡكُ فِيهِ بِأَمۡرِهِۦ وَلِتَبۡتَغُواْ مِن فَضۡلِهِۦ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ
-Ey İnsanlar!- O'nun emriyle denizde gemilerin akıp gitmesi ve çeşitli mübah kazançlar elde ederek fazlından istemeniz ve Yüce Allah'ın üzerinizdeki nimetlerine şükretmeniz için tek olan Yüce Allah denizi sizin hizmetinize vermiştir.
阿拉伯语经注:
وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا مِّنۡهُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَتَفَكَّرُونَ
Allah -Subhânehû ve Teâlâ- size göklerde bulunan güneşi, ayı ve yıldızları, yeryüzünde bulunan nehirler, ağaçlar, dağlar ve diğer pek çok canlıyı hizmetinize vermiştir. Bu nimetlerin hepsi Yüce Allah'ın lütfu ve ihsanındandır. Bunları sizin hizmetinize vermesinde Allah'ın kudretini, birliğini, ayetlerini düşünen ve onlardan ibret alan bir toplum için elbette ibretler vardır.
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• الكذب والإصرار على الذنب والكبر والاستهزاء بآيات الله: صفات أهل الضلال، وقد توعد الله المتصف بها.
Yalan söylemek, günah işlemede ısrar etmek, kibirli olmak ve Yüce Allah'ın ayetleri ile alay etmek sapıkların sıfatlarıdır. Yüce Allah bu vasıflarla vasıflananları tehdit etmiştir.

• نعم الله على عباده كثيرة، ومنها تسخير ما في الكون لهم.
Yüce Allah'ın nimetleri pek çoktur. Kâinatta bulunan şeyleri kullarının hizmetine sunması onlara bahşettiği bazı nimetlerindendir.

• النعم تقتضي من العباد شكر المعبود الذي منحهم إياها.
Bahşedilen nimetler, kullarına bu nimetleri sunan Yüce Allah'a karşı kulların şükretmesini gerektirmektedir.

 
含义的翻译 章: 嘉斯亚
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

古兰经注释研究中心发行。

关闭