Check out the new design

Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm * - Indise ng mga Salin


Salin ng mga Kahulugan Surah: Al-Wāqi‘ah   Ayah:
يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ
Kendilerine yaşlılık ve fanilik isabet etmeyen gençler, onlara hizmet etmek için etraflarında dolaşır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ
(O hizmetçiler) kulpsuz kadehler, kulplu testiler ve cennetten akıp gelen ve kesintiye uğramayan şaraplarla dolu kadehlerle etraflarında dolaşırlar.
Ang mga Tafsir na Arabe:
لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ
Dünyadaki içkiler gibi değildir. Onu içenin ne başı ağrır, ne de aklı gider.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
O hizmetlerinde bulunan gençler, istedikleri meyveler ile etraflarında dolanırlar.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
Nefislerinin arzuladığı kuş etleriyle de etraflarında dolanırlar.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَحُورٌ عِينٞ
Cennette onlar için gözleri iri güzel kadınlar vardır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ
Sanki sedefinin içinde saklı inciler gibi.
Ang mga Tafsir na Arabe:
جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
(Bütün bunlar) dünyada işlemiş oldukları salih amellerin karşılığında mükâfat olarak verilir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا
Cennette ne boş bir söz, ne de sahibine günah getirecek söz işitirler.
Ang mga Tafsir na Arabe:
إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا
Meleklerin kendilerine verdiği selam ve birbirleri arasındaki selamlaşmalardan başka bir şey işitmezler.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ
Sağ taraf ehli; öyle kimselerdir ki, imanları sebebiyle kitapları sağ taraflarından verilir. Allah katında onların makamları ne büyük, ne yücedir!
Ang mga Tafsir na Arabe:
فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ
Dikenleri olmayan ve kimseye eziyet vermeyen sedir ağaçlarında.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ
Salkımları bir araya toplanmış muz ağaçlarında.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ
Yok olmayacak devamlı uzun gölgeler vardır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ
Durmadan akan sular vardır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ
Sınırsız bir çok meyve vardır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ
O (meyveler) kesinlikle tükenmez, mevsime ihtiyaç duymazlar. Hangi vakit isterseler bir mani olmadan ulaşırlar.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَفُرُشٖ مَّرۡفُوعَةٍ
Tahtların üzerinde yükseltilmiş döşekler içindedirler.
Ang mga Tafsir na Arabe:
إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ
Biz bu zikredilen hurileri alışılmışın dışında yeniden yarattık.
Ang mga Tafsir na Arabe:
فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا
Onları daha önceden el değmemiş bakireler kıldık.
Ang mga Tafsir na Arabe:
عُرُبًا أَتۡرَابٗا
Onları aynı yaşta, eşlerine sevgili kıldık.
Ang mga Tafsir na Arabe:
لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Mutluluklarının göstergesi olarak sağ taraf ehli için onları (hurileri) yarattık.
Ang mga Tafsir na Arabe:
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Onlar, geçmiş ümmetlere (gönderilmiş) peygamberlerin topluluklarıdır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
Ümmetlerin sonuncusu Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ümetinden bir topluluktur.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ
Sol taraf ehli öyle kimselerdir ki, kitaplarını sol taraflarından verilir. Onların halleri ve akibetleri ne kötüdür!
Ang mga Tafsir na Arabe:
فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ
Sıcaklığı şiddetli olan rüzgârlar ve sıcaklığı şiddetli olan sular içindedirler.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ
Kapkara duman gölgesinin içindedirler.
Ang mga Tafsir na Arabe:
لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ
Güzel bir esinti de yoktur, güzel bir manzara da yoktur.
Ang mga Tafsir na Arabe:
إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ
Şüphesiz ki onlar, bu azaba uğratılmadan önce dünyada bolluk içinde yaşıyorlardı. Onlar ancak arzularını önemsiyorlardı.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَكَانُواْ يُصِرُّونَ عَلَى ٱلۡحِنثِ ٱلۡعَظِيمِ
Allah'ı küfretmek ve O'nun dışında putlara ibadet etmekte ısrar ediyorlardı.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Yeniden dirilişi inkâr edip, alay ederek ve bunun olmasını uzak görerek şöyle diyorlardı: "Ölüp, toprak ve çürümüş kemik yığını haline geldikten sonra yeniden mi diriltileceğiz?"
Ang mga Tafsir na Arabe:
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
"Bizden önce ölen atalarımız da mı diriltilecekler?"
Ang mga Tafsir na Arabe:
قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ
-Ey Resul!- Yeniden dirilişi inkâr edene de ki: "Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler (diriltileceklerdir)."
Ang mga Tafsir na Arabe:
لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
Hesap ve karşılık için kıyamet gününde bir araya getirileceklerdir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
Ilan sa mga Pakinabang ng mga Ayah sa Pahinang Ito:
• العمل الصالح سبب لنيل النعيم في الآخرة.
Salih amel, ahiretteki nimetlere nail olmanın sebebidir.

• الترف والتنعم من أسباب الوقوع في المعاصي.
Nimet ve bolluk içinde olmak, günaha girmenin sebeplerindendir.

• خطر الإصرار على الذنب.
Günahlarda ısrarcı olmak çok tehlikelidir.

 
Salin ng mga Kahulugan Surah: Al-Wāqi‘ah
Indise ng mga Surah Numero ng Pahina
 
Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm - Indise ng mga Salin

Inilabas ng Markaz Tafsīr Lid-Dirāsāt Al-Qur’ānīyah (Sentro ng Tafsīr Para sa mga Pag-aaral Pang-Qur’an).

Isara