Check out the new design

د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - ترکي ژباړه - دکتور علی اوزک او نورو لخوا * - د ژباړو فهرست (لړلیک)

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

د معناګانو ژباړه سورت: مرسلات   آیت:
أَلَمۡ نَخۡلُقكُّم مِّن مَّآءٖ مَّهِينٖ
(Ey insanlar!) Biz sizi dayanıksız bir sudan yaratmadık mı?
عربي تفسیرونه:
فَجَعَلۡنَٰهُ فِي قَرَارٖ مَّكِينٍ
İşte o suyu, sağlam bir yere yerleştirdik.
عربي تفسیرونه:
إِلَىٰ قَدَرٖ مَّعۡلُومٖ
Belli bir süreye kadar…
عربي تفسیرونه:
فَقَدَرۡنَا فَنِعۡمَ ٱلۡقَٰدِرُونَ
Biz buna güç yetirmişizdir. Ve bizim gücümüz ne büyüktür!
عربي تفسیرونه:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
عربي تفسیرونه:
أَلَمۡ نَجۡعَلِ ٱلۡأَرۡضَ كِفَاتًا
Biz, yeryüzünü toplanma yeri yapmadık mı?
عربي تفسیرونه:
أَحۡيَآءٗ وَأَمۡوَٰتٗا
Dirilere ve ölülere.
عربي تفسیرونه:
وَجَعَلۡنَا فِيهَا رَوَٰسِيَ شَٰمِخَٰتٖ وَأَسۡقَيۡنَٰكُم مَّآءٗ فُرَاتٗا
Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik.
عربي تفسیرونه:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
عربي تفسیرونه:
ٱنطَلِقُوٓاْ إِلَىٰ مَا كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
(İnkarcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!
عربي تفسیرونه:
ٱنطَلِقُوٓاْ إِلَىٰ ظِلّٖ ذِي ثَلَٰثِ شُعَبٖ
Üç kola ayrılmış, (ama) bir gölgeye gidin.
عربي تفسیرونه:
لَّا ظَلِيلٖ وَلَا يُغۡنِي مِنَ ٱللَّهَبِ
Ne gölgelendiren, ne de alevden koruyan.
عربي تفسیرونه:
إِنَّهَا تَرۡمِي بِشَرَرٖ كَٱلۡقَصۡرِ
O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.
عربي تفسیرونه:
كَأَنَّهُۥ جِمَٰلَتٞ صُفۡرٞ
Her bir kıvılcım, sanki birer sarı deve gibidir.
عربي تفسیرونه:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
عربي تفسیرونه:
هَٰذَا يَوۡمُ لَا يَنطِقُونَ
Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.
عربي تفسیرونه:
وَلَا يُؤۡذَنُ لَهُمۡ فَيَعۡتَذِرُونَ
Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.
عربي تفسیرونه:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
عربي تفسیرونه:
هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِۖ جَمَعۡنَٰكُمۡ وَٱلۡأَوَّلِينَ
(O zaman şöyle denir:) Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.
عربي تفسیرونه:
فَإِن كَانَ لَكُمۡ كَيۡدٞ فَكِيدُونِ
(Azaptan kurtulmanız için) bir hileniz varsa, gösterin bana hilenizi!
عربي تفسیرونه:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
عربي تفسیرونه:
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي ظِلَٰلٖ وَعُيُونٖ
Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında,
عربي تفسیرونه:
وَفَوَٰكِهَ مِمَّا يَشۡتَهُونَ
canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler (arasında olacaklardır.)
عربي تفسیرونه:
كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
(Kendilerine:) «İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfîyetle yiyin için» (denir).
عربي تفسیرونه:
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡمُحۡسِنِينَ
İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.
عربي تفسیرونه:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
عربي تفسیرونه:
كُلُواْ وَتَمَتَّعُواْ قَلِيلًا إِنَّكُم مُّجۡرِمُونَ
(Ey inkârcılar!) yiyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz!
عربي تفسیرونه:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
عربي تفسیرونه:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱرۡكَعُواْ لَا يَرۡكَعُونَ
Onlar, kendilerine: «Allah'ın huzurunda eğilin!» denildiği vakit eğilmezler.
عربي تفسیرونه:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
عربي تفسیرونه:
فَبِأَيِّ حَدِيثِۭ بَعۡدَهُۥ يُؤۡمِنُونَ
Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar? 
عربي تفسیرونه:
 
د معناګانو ژباړه سورت: مرسلات
د سورتونو فهرست (لړلیک) د مخ نمبر
 
د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - ترکي ژباړه - دکتور علی اوزک او نورو لخوا - د ژباړو فهرست (لړلیک)

دا د علي اوزک او نورو لخوا ژباړل شوې، د مرکز رواد الترجمة تر څارنې لاندې انکشاف ورکړل شوی، او اصلي ژباړې ته د نظرونو څرګندولو، ارزونې، او دوامداره پرمختګ او بیاکتنې لپاره فرصت شتون لري.

بندول