Check out the new design

د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - ترکي ژباړه - راواد الترجمة مرکز * - د ژباړو فهرست (لړلیک)

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

د معناګانو ژباړه سورت: نمل   آیت:

Sûratu'n-Neml

طسٓۚ تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡقُرۡءَانِ وَكِتَابٖ مُّبِينٍ
Tâ, Sîn.[1] Bunlar, Kur’an’ın ve apaçık kitabın ayetleridir.
[1] Bkz: Bakara Suresi 1. ayetinin dipnotu.
عربي تفسیرونه:
هُدٗى وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُؤۡمِنِينَ
Müminler için bir hidayet ve bir müjdedir.
عربي تفسیرونه:
ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤۡتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُم بِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ يُوقِنُونَ
Onlar, namazı ikame ederler, zekâtı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler.
عربي تفسیرونه:
إِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ زَيَّنَّا لَهُمۡ أَعۡمَٰلَهُمۡ فَهُمۡ يَعۡمَهُونَ
Şüphesiz, ahirete iman etmeyenlerin amellerini kendilerine süslü göstermişizdir. Bu yüzden onlar körü körüne bocalayıp dururlar.
عربي تفسیرونه:
أُوْلَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ لَهُمۡ سُوٓءُ ٱلۡعَذَابِ وَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ هُمُ ٱلۡأَخۡسَرُونَ
İşte en kötü azap onlarındır ve onlar ahirette de en çok hüsrana uğrayanlardır.
عربي تفسیرونه:
وَإِنَّكَ لَتُلَقَّى ٱلۡقُرۡءَانَ مِن لَّدُنۡ حَكِيمٍ عَلِيمٍ
Muhakkak sen Kur’ân’ı Hakîm, Alîm olan (Allah katından) almaktasın.
عربي تفسیرونه:
إِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِأَهۡلِهِۦٓ إِنِّيٓ ءَانَسۡتُ نَارٗا سَـَٔاتِيكُم مِّنۡهَا بِخَبَرٍ أَوۡ ءَاتِيكُم بِشِهَابٖ قَبَسٖ لَّعَلَّكُمۡ تَصۡطَلُونَ
Hani Mûsâ aile halkına demişti ki: "Ben gerçekten bir ateş gördüm. Size ondan bir haber getirir yahut ısınmanız için size bir kor ateş getiririm."
عربي تفسیرونه:
فَلَمَّا جَآءَهَا نُودِيَ أَنۢ بُورِكَ مَن فِي ٱلنَّارِ وَمَنۡ حَوۡلَهَا وَسُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Oraya geldiğinde kendisine şöyle seslenildi: "Ateşin yanında bulunan ve çevresinde olanlar bereketli kılınmışlardır. Âlemlerin Rabbi olan Allah her türlü noksanlıktan uzaktır."
عربي تفسیرونه:
يَٰمُوسَىٰٓ إِنَّهُۥٓ أَنَا ٱللَّهُ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
"Ey Mûsâ, şüphesiz ki ben Azîz ve Hakîm olan Allah’ım."
عربي تفسیرونه:
وَأَلۡقِ عَصَاكَۚ فَلَمَّا رَءَاهَا تَهۡتَزُّ كَأَنَّهَا جَآنّٞ وَلَّىٰ مُدۡبِرٗا وَلَمۡ يُعَقِّبۡۚ يَٰمُوسَىٰ لَا تَخَفۡ إِنِّي لَا يَخَافُ لَدَيَّ ٱلۡمُرۡسَلُونَ
“Asanı bırak.” Onun ince yılanmış gibi hareket ettiğini görünce arkasına bakmaksızın dönüp gitti. “Korkma ey Mûsâ, çünkü benim katımda rasûller korkmaz.
عربي تفسیرونه:
إِلَّا مَن ظَلَمَ ثُمَّ بَدَّلَ حُسۡنَۢا بَعۡدَ سُوٓءٖ فَإِنِّي غَفُورٞ رَّحِيمٞ
“Ancak kim zulmeder de sonra (yaptığı) kötülüğün yerine iyilik yaparsa; bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim.”
عربي تفسیرونه:
وَأَدۡخِلۡ يَدَكَ فِي جَيۡبِكَ تَخۡرُجۡ بَيۡضَآءَ مِنۡ غَيۡرِ سُوٓءٖۖ فِي تِسۡعِ ءَايَٰتٍ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَقَوۡمِهِۦٓۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَوۡمٗا فَٰسِقِينَ
“Elini koynuna sok. Firavun’a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, kusursuz bembeyaz olarak çıksın. Şüphesiz onlar fasık bir kavimdir.”
عربي تفسیرونه:
فَلَمَّا جَآءَتۡهُمۡ ءَايَٰتُنَا مُبۡصِرَةٗ قَالُواْ هَٰذَا سِحۡرٞ مُّبِينٞ
Nitekim ayetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince; “Bu apaçık bir sihirdir.” dediler.
عربي تفسیرونه:
 
د معناګانو ژباړه سورت: نمل
د سورتونو فهرست (لړلیک) د مخ نمبر
 
د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - ترکي ژباړه - راواد الترجمة مرکز - د ژباړو فهرست (لړلیک)

دا ژباړه د مرکز رواد الترجمة ټیم لخوا د ربوہ د تبلیغ ټولنې او د اسلامي منځپانګې د خدماتو ټولنې په همکارۍ شوې.

بندول