Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យនៃគម្ពីរគួរអាន - ការបកប្រែជាភាសាទួរគី - មជ្ឈមណ្ឌល​បកប្រែរ៉ូវ៉ាទ * - មាតិកានៃការបកប្រែ

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាស្ហស្ហ៊ូអារ៉ក   វាក្យខណ្ឌ:
وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ وَٱلۡجِبِلَّةَ ٱلۡأَوَّلِينَ
"Sizi ve önceki nesilleri yaratandan sakının."
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلۡمُسَحَّرِينَ
Dediler ki: "Sen ancak aşırı bir şekilde büyülenmişlerdensin."
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
وَمَآ أَنتَ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا وَإِن نَّظُنُّكَ لَمِنَ ٱلۡكَٰذِبِينَ
"Sen ancak bizim gibi bir beşersin ve muhakkak biz seni yalancılardan sanıyoruz."
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
فَأَسۡقِطۡ عَلَيۡنَا كِسَفٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ
"Eğer doğru söyleyenlerden isen haydi üzerimize gökten parçalar indir."
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
قَالَ رَبِّيٓ أَعۡلَمُ بِمَا تَعۡمَلُونَ
Şuayb: “Rabbim, yaptıklarınızı en iyi bilendir.” dedi.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَهُمۡ عَذَابُ يَوۡمِ ٱلظُّلَّةِۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٍ
Onlar Şuayb’ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Muhakkak Rabbin Azîz olandır, Rahîm olandır.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
وَإِنَّهُۥ لَتَنزِيلُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
"Muhakkak ki bu (Kur'an) alemlerin Rabbinin indirmesidir."
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
نَزَلَ بِهِ ٱلرُّوحُ ٱلۡأَمِينُ
O'nu Rûhu'l-Emîn/Cebrâil indirdi.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
عَلَىٰ قَلۡبِكَ لِتَكُونَ مِنَ ٱلۡمُنذِرِينَ
Uyaranlardan olman için senin kalbine (indirdi).
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
بِلِسَانٍ عَرَبِيّٖ مُّبِينٖ
Apaçık Arapça bir dille.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
وَإِنَّهُۥ لَفِي زُبُرِ ٱلۡأَوَّلِينَ
Şüphesiz bu (Kur’an) öncekilerin kitaplarında da vardı.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
أَوَلَمۡ يَكُن لَّهُمۡ ءَايَةً أَن يَعۡلَمَهُۥ عُلَمَٰٓؤُاْ بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
İsrail oğulları bilginlerinin onu bilmesi, onlar için ispatlayıcı bir delil (ayet) değil midir?
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
وَلَوۡ نَزَّلۡنَٰهُ عَلَىٰ بَعۡضِ ٱلۡأَعۡجَمِينَ
Eğer onu Arapça bilmeyen birine de indirmiş olsaydık.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
فَقَرَأَهُۥ عَلَيۡهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ مُؤۡمِنِينَ
O da onlara (Kur'an'ı Arapça) okusaydı, yine de ona iman edecek değillerdi.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
كَذَٰلِكَ سَلَكۡنَٰهُ فِي قُلُوبِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
İşte böylece biz onu günahkârların kalbine soktuk.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
لَا يُؤۡمِنُونَ بِهِۦ حَتَّىٰ يَرَوُاْ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَلِيمَ
Acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
فَيَأۡتِيَهُم بَغۡتَةٗ وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُونَ
İşte (bu azap) onlara ansızın gelecek ve farkında bile olmayacaklar.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
فَيَقُولُواْ هَلۡ نَحۡنُ مُنظَرُونَ
Ardından: “Acaba bize mühlet verilir mi” derler.
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
أَفَبِعَذَابِنَا يَسۡتَعۡجِلُونَ
Onlar yine de azabımızın çarçabuk gelmesini mi istiyorlar?
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
أَفَرَءَيۡتَ إِن مَّتَّعۡنَٰهُمۡ سِنِينَ
(Ey Muhammed!) Ne dersin? Biz onları yıllarca (dünya nimetlerinden) yararlandırsak...
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
ثُمَّ جَآءَهُم مَّا كَانُواْ يُوعَدُونَ
Sonra kendilerine vaadedilen başlarına gelse, (halleri nice olurdu?)
ការបកស្រាយជាភាសា​អារ៉ាប់:
 
ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាស្ហស្ហ៊ូអារ៉ក
មាតិកានៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យនៃគម្ពីរគួរអាន - ការបកប្រែជាភាសាទួរគី - មជ្ឈមណ្ឌល​បកប្រែរ៉ូវ៉ាទ - មាតិកានៃការបកប្រែ

បកប្រែដោយក្រុមមជ្ឈមណ្ឌលរ៉ូវ៉ាតនៃការបកប្រែ ដោយសហការជាមួយសមាគមអំពាវនាវនៅរ៉ាប់វ៉ា និងសមាគមបម្រើមាតិកាអ៊ីស្លាមជាភាសាផ្សេងៗ។

បិទ