Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី * - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ


ការបកប្រែអត្ថន័យ អាយ៉ាត់: (17) ជំពូក​: អាល់ហ៊ូជូរ៉ត
يَمُنُّونَ عَلَيۡكَ أَنۡ أَسۡلَمُواْۖ قُل لَّا تَمُنُّواْ عَلَيَّ إِسۡلَٰمَكُمۖ بَلِ ٱللَّهُ يَمُنُّ عَلَيۡكُمۡ أَنۡ هَدَىٰكُمۡ لِلۡإِيمَٰنِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
-Ey Peygamber!- O bedeviler, Müslüman oldular diye seni minnet altında tutmak istiyorlar. De ki: "Allah'ın dinine girişiniz sebebiyle beni minnet altında bırakmayın. -Eğer gerçekleşirse- Müslüman olmanızın faydası size döner. Bilakis siz, İslam Dini'ne girme iddianızda samimi ve sadık kimseler iseniz, sizleri iman etmek hususunda muvaffak kıldığı için Yüce Allah sizi minnet altında tutar."
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• سوء الظن بأهل الخير معصية، ويجوز الحذر من أهل الشر بسوء الظن بهم.
Hayır ve iyilik ehli kimseler hakkında kötü zanda bulunmak masiyettir/günahtır. Kötülük ehli kimseler hakkında kötü zanda bulunmak ise onların kötülüklerinden sakındırmak kastı ile caizdir.

• وحدة أصل بني البشر تقتضي نبذ التفاخر بالأنساب.
İnsanlığın aslının tek bir asla dayanması, insanların birbirlerine karşı soy ile övünmeyi terk etmelerini gerektirir.

• الإيمان ليس مجرد نطق لا يوافقه اعتقاد، بل هو اعتقاد بالجَنان، وقول باللسان، وعمل بالأركان.
İman; itikadın (inancın) kendisiyle uyuşmadığı şekilde sadece dil ile söylemek (ikrar) etmek değildir. Bilakis iman; kalp ile itikat etmek, dil ile söylemek/ikrar etmek ve uzuvlar ile amel etmektir.

• هداية التوفيق بيد الله وحده وهي فضل منه سبحانه ليست حقًّا لأحد.
Hidayete muvaffak kılınmak, sadece Yüce Allah'ın elindedir. Bu, herhangi bir kimsenin hakkı değildir. Ancak Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'dan bir ihsandır.

 
ការបកប្រែអត្ថន័យ អាយ៉ាត់: (17) ជំពូក​: អាល់ហ៊ូជូរ៉ត
សន្ទស្សន៍នៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

ត្រូវបានចេញដោយមជ្ឈមណ្ឌល តាហ្វសៀរនៃការសិក្សាគម្ពីគួរអាន

បិទ