Check out the new design

Terjemahan makna Alquran Alkarim - Terjemahan Al-Mukhtaṣar fī Tafsīr Al-Qur`ān Al-Karīm ke bahasa Turki * - Daftar isi terjemahan


Terjemahan makna Surah: Al-Aḥzāb   Ayah:
قُل لَّن يَنفَعَكُمُ ٱلۡفِرَارُ إِن فَرَرۡتُم مِّنَ ٱلۡمَوۡتِ أَوِ ٱلۡقَتۡلِ وَإِذٗا لَّا تُمَتَّعُونَ إِلَّا قَلِيلٗا
-Ey Resul- Onlara de ki: "Kaçmak size fayda sağlamaz. Şayet ölümden ya da savaşmaktan korktuğunuz için kaçsanız bile ecelleriniz takdir edilmiştir. Kaçtığınızda eceliniz gelmedi ise şüphesiz ki siz, hayattan az bir zaman dışında faydalanamazsınız."
Tafsir berbahasa Arab:
قُلۡ مَن ذَا ٱلَّذِي يَعۡصِمُكُم مِّنَ ٱللَّهِ إِنۡ أَرَادَ بِكُمۡ سُوٓءًا أَوۡ أَرَادَ بِكُمۡ رَحۡمَةٗۚ وَلَا يَجِدُونَ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ وَلِيّٗا وَلَا نَصِيرٗا
-Ey Resul!- Onlara de ki: "Eğer Allah, ölüm ve savaş gibi hoş görmediğiniz ya da selamet ve hayır gibi ümit ettiğiniz şeyleri sizin için dilerse, buna kim engel olabilir? Hiçbir kimse buna engel olamaz. Bu münafıklar Allah'tan başka işlerini idare eden bir dost ve de Allah'ın azabından kendilerini koruyacak bir yardımcı da bulamazlar.
Tafsir berbahasa Arab:
۞ قَدۡ يَعۡلَمُ ٱللَّهُ ٱلۡمُعَوِّقِينَ مِنكُمۡ وَٱلۡقَآئِلِينَ لِإِخۡوَٰنِهِمۡ هَلُمَّ إِلَيۡنَاۖ وَلَا يَأۡتُونَ ٱلۡبَأۡسَ إِلَّا قَلِيلًا
Şüphesiz Yüce Allah, sizden olup Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte savaşanları engelleyenleri ve kardeşlerine: "Bize gelin, onunla birlikte savaşmayın ki öldürülmeyin. Şüphesiz ki biz, sizin öldürülmenizden korkuyoruz." diyenleri hakkıyla bilmektedir. Bu arkadaşlarını terk edenler savaşa gelmez ve ancak kendi nefislerinden kınanmayı uzaklaştırmak için nadir olarak onlarla birlikte savaşa katılır. Yoksa Allah'a ve Rasûlüne yardım etmek için orada bulunmazlar.
Tafsir berbahasa Arab:
أَشِحَّةً عَلَيۡكُمۡۖ فَإِذَا جَآءَ ٱلۡخَوۡفُ رَأَيۡتَهُمۡ يَنظُرُونَ إِلَيۡكَ تَدُورُ أَعۡيُنُهُمۡ كَٱلَّذِي يُغۡشَىٰ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡمَوۡتِۖ فَإِذَا ذَهَبَ ٱلۡخَوۡفُ سَلَقُوكُم بِأَلۡسِنَةٍ حِدَادٍ أَشِحَّةً عَلَى ٱلۡخَيۡرِۚ أُوْلَٰٓئِكَ لَمۡ يُؤۡمِنُواْ فَأَحۡبَطَ ٱللَّهُ أَعۡمَٰلَهُمۡۚ وَكَانَ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٗا
-Ey Müminler topluluğu!- Onlar mallarında size karşı cimridirler. Size destek olmak için yardımcı olmazlar. Kendi nefisleri için de cimridirler. Asla sizinle birlikte savaşmazlar. Size olan sevgilerinde de cimridirler, sizi dost edinmezler. -Ey Resul!- Düşmanla karşılaştıkları zaman korktuklarında can çekişen kişinin gözü döndüğü gibi korkudan gözleri dönmüş bir şekilde sana baktıklarını görürsün. Korku onlardan gidip kendilerini güvende hissettiklerinde sivri dilleri ile konuşarak size eziyet ederler. Ganimet hususunda cimridirler, onun peşine düşerler. Bu özellikler ile vasıflandırılanlar hakkıyla iman etmemişlerdir. Yüce Allah onların amellerinin sevabını boşa çıkarmıştır. Bu amelleri boşa çıkarmak Allah için kolaydır.
Tafsir berbahasa Arab:
يَحۡسَبُونَ ٱلۡأَحۡزَابَ لَمۡ يَذۡهَبُواْۖ وَإِن يَأۡتِ ٱلۡأَحۡزَابُ يَوَدُّواْ لَوۡ أَنَّهُم بَادُونَ فِي ٱلۡأَعۡرَابِ يَسۡـَٔلُونَ عَنۡ أَنۢبَآئِكُمۡۖ وَلَوۡ كَانُواْ فِيكُم مَّا قَٰتَلُوٓاْ إِلَّا قَلِيلٗا
Bu korkaklar, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ve Müminler ile savaşmak için toplanan grupların Müminleri yok etmeden gitmeyeceğini zannetmektedirler. Şayet bu gruplar bir daha gelecek olsa bu münafıklar Medine'den bedeviler ile beraber çıkmak isterler. Düşmanlarınızla savaştıktan sonra size ne oldu diye haberlerinizi soruyorlar. -Ey Müminler!- Eğer sizin aranızda olsalardı azı hariç sizinle birlikte savaşmazlardı. Onları umursamayın ve onlar için üzülmeyin.
Tafsir berbahasa Arab:
لَّقَدۡ كَانَ لَكُمۡ فِي رَسُولِ ٱللَّهِ أُسۡوَةٌ حَسَنَةٞ لِّمَن كَانَ يَرۡجُواْ ٱللَّهَ وَٱلۡيَوۡمَ ٱلۡأٓخِرَ وَذَكَرَ ٱللَّهَ كَثِيرٗا
Andolsun ki Rasûlullah'ın söylediklerinde, yerine getirip yaptıklarında sizin için güzel örnekler vardır. Muhakkak değerli şahsiyeti ile hazır bulunup savaşmıştır. Bundan sonra nasıl olur da onun hakkında cimri olursunuz? Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den ancak Allah'ın mükâfat ve rahmetini arzulayan, ahiret gününü önemseyen, o gün için çalışan ve Yüce Allah'ı çokça zikreden kimseler örnek alır. Ama ahiret gününü önemsemeyen, Allah'ı çokça zikretmeyen kimseler Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i örnek almaz.
Tafsir berbahasa Arab:
وَلَمَّا رَءَا ٱلۡمُؤۡمِنُونَ ٱلۡأَحۡزَابَ قَالُواْ هَٰذَا مَا وَعَدَنَا ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ وَصَدَقَ ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥۚ وَمَا زَادَهُمۡ إِلَّآ إِيمَٰنٗا وَتَسۡلِيمٗا
Müminler, kendileri ile savaşmak için toplanan düşman birliklerini görünce şöyle dediler: "İşte bu Allah ve resulünün bize vadettiği imtihan, sıkıntı ve zaferdir. Allah ve resulü doğru söylemiş ve söyledikleri gerçekleşmiştir." Onların bu düşman birliklerini görmeleri Allah'a olan imanlarını ve itaatlerini artırmıştır.
Tafsir berbahasa Arab:
Beberapa Faedah Ayat-ayat di Halaman Ini:
• الآجال محددة؛ لا يُقَرِّبُها قتال، ولا يُبْعِدُها هروب منه.
Eceller sınırlıdır; savaş bunu yakınlaştırmadığı gibi ondan kaçmak da uzaklaştırmaz.

• التثبيط عن الجهاد في سبيل الله شأن المنافقين دائمًا.
Allah yolunda cihat etmekten alıkoymak her zaman münafıkların özelliği olmuştur.

• الرسول صلى الله عليه وسلم قدوة المؤمنين في أقواله وأفعاله.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- söz ve fiillerinde Müminlerin örneği olmuştur.

• الثقة بالله والانقياد له من صفات المؤمنين.
Alah'a güvenmek ve O'na itaat etmek Müminlerin özelliklerindendir.

 
Terjemahan makna Surah: Al-Aḥzāb
Daftar surah Nomor Halaman
 
Terjemahan makna Alquran Alkarim - Terjemahan Al-Mukhtaṣar fī Tafsīr Al-Qur`ān Al-Karīm ke bahasa Turki - Daftar isi terjemahan

Diterbitkan oleh Markaz Tafsīr Li Ad-Dirasāt Al-Qur`āniyyah.

Tutup