Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (184) Simoore: Simoore nagge
أَيَّامٗا مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۚ وَعَلَى ٱلَّذِينَ يُطِيقُونَهُۥ فِدۡيَةٞ طَعَامُ مِسۡكِينٖۖ فَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَهُوَ خَيۡرٞ لَّهُۥۚ وَأَن تَصُومُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
Sizlere farz kılınan ramazan ayı orucu senenin günlerine göre bakıldığında sayıca tutmadığınız günlere göre çok azdır. Sizlerden her kim, oruç tutmaya zorlanacak şekilde hastalanırsa veya yolculuktaysa orucunu tutmama hakkı vardır. Sonra orucunu açtığı/tutmadığı günler miktarınca kaza etmesi gerekir. Oruç tutabilenler, oruçlarını açarlarsa fidye vermeleri gerekir. Fidye, oruç açtıkları her gün için bir fakiri yedirmektir. Kim bir fakiri doyuyurken fazladan verse ya da oruç tutarak fakiri doyursa, bu o kimse için daha hayırlıdır. Oruç tutmanın faziletini bilseniz; oruç tutmanız sizin için, oruç açıp/tutmayıp fidye vermenizden daha hayırlıdır. Bu hüküm, Allah’ın orucu farz kıldığı ilk zamanlarda idi. Dileyen oruç tutuyor, dileyen ise orucunu açarak birini yediriyordu. Daha sonra Allah, büluğa ermiş oruç tutmaya gücü yeten herkese orucu zorunlu ve farz kıldı.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• فَضَّلَ الله شهر رمضان بجعله شهر الصوم وبإنزال القرآن فيه، فهو شهر القرآن؛ ولهذا كان النبي صلى الله عليه وسلم يتدارس القرآن مع جبريل في رمضان، ويجتهد فيه ما لا يجتهد في غيره.
Allah, ramazan ayını oruç ayı yaparak ve Kur’an’ı o ayda indirerek faziletli kıldı. O, aynı zamanda Kur’an ayıdır. Bu yüzden Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ramazan ayında Cebrâil ile beraber Kur'an’ı karşılıklı okur ve başka aylarda olmadığı kadar bu ayda çok Kur’an okumaya çaba gösterirdi.

• شريعة الإسلام قامت في أصولها وفروعها على التيسير ورفع الحرج، فما جعل الله علينا في الدين من حرج.
İslam dini, temel ve alt bütün meselelerde zorluğun bertaraf edilmesi ve kolaylaştırma üzerine kaim olmuştur. Allah, dinde bizim üzerimize herhangi bir zorluk vermemiştir.

• قُرْب الله تعالى من عباده، وإحاطته بهم، وعلمه التام بأحوالهم؛ ولهذا فهو يسمع دعاءهم ويجيب سؤالهم.
Allah Teâlâ’nın kullarına yakındır, onları kuşatır ve onların hallerini eksiksiz olarak bilir. Bunun için de onların dualarını işitir ve isteklerine icabet eder.

 
Firo maanaaji Aaya: (184) Simoore: Simoore nagge
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. - Tippudi firooji ɗii

iwde e galle Firo jaŋdeeji Alkur'aana.

Uddude